Mihriban ve Unutursun Mihriban’ım Türküsünün Hikayesi

Abdurrahim Karakoç’un bestelediği ve yaşadığı ölümsüz aşkı anlatan bir türküdür ‘Mihriban’. Aşık olduğu kızın adını saklayarak Mihriban dendiği bilinmektedir. Yaşadığı köyde düğün olacaktır ve düğün hazırlıkları başlamıştır. Düğün için çevre köylerden misafirler gelmeye başlamıştır. Abdurrahim diğer köylerden gelen bir genç kızı görür ve ona aşık olur. Onunla tanışma fırsatı bulur, Şefkatli, merhametli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu manasında ki mihribandır bu. Misafirlik ilerledikçe Abdurrahim’in aşkı da alevlenir. Günler ilerledikçe Abdurrahim ve Mihriban görüşmeye başlarlar, bir gün Abdurrahim kızı görmeye gittiğinde kız ortalıkta yoktur. Mihriban misafir olduğu evden gitmiştir. Abdurrahim’in dünyası değişmiştir hayat manasızlaşmıştır, aşk acısı yüreğini yakmıştır. Bu halini gören ailesi kızı bulmak için Kahramanmaraş’a gider, uzun aramadan sonra kızın ailesini bulur ve kızı isterler. Önce kız küçük derler, bahane bulurlar bakarlar ki Abdurrahim’in ailesi ısrarcıdır gerçeği söylerler: “kız nişanlıdır”.Ailesinin halinden olumsuzluğu sezen Abdurrahim kızın nişanlı olduğunu duyunca da : “Bir daha bu evde ismi anılmayacak ve konusu geçmeyecek!” der.
Yaşadıklarının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hala Mihriban’a olan aşkının devam ettiği anlaşılmıştır. Onun için bir türkü yazmış ve okumuştur; Mihriban.

 

Bu şiir türküye dönüşünce de duymayan kalmaz tabi Mihriban da. Bir mektup yazar Abdurrahim’e “Unutmak kolay değil” der. Abdurrahim ikinci bir şiir yazar: Unutursun Mihriban’ım.

 

Musa Eroğlu’nun seslendirdiği Mihriban Türküsünün Sözlerine ve Unutursun Mihriban’ım türküsünün Sözlerine sitemizde arama yaparak ulaşabilirsiniz.



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir